데일리터키어 20 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ABD Başkanı Donald Trump'ın Hürmüz boğazı'nda İran'a ait bir insansız hava aracının(İHA) düşürüldüğüne ilişkin açıklamasını yalanladı.

  2. Sosyal medyanın yeni trendi FaceApp güvenilir mi?

  3. FaceApp uygulamasının güvenliliği sosyal medya kullanıcıları tarafından sorgulanıyor.

  4. Bluetooth teknolojisi sizden habersiz konumunuzu paylaşıyor.

  5. Uzun yıllardır hayatımızda olan ve son olarak 5.0 sürümüne güncellene Bluetooth teknolojisinde güvenlik açığı tespit edildi.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 이란 외교부 부장관은 미국 트럼프 대통령의 호르무즈 해협 이란 소속 무인정찰기 추락 관련한 발표를 부인했다. 

  2. 소셜미디어의 새로운 트렌드인 얼굴 어플리케이션들은 안전한가? 

  3. 소셜미디어 사용자들은 얼굴 어플리케이션의 보안문제에 의문을 가지고 있다. 

  4. 블루투스 기술은 알림없이 위치(정보)를 공유한다.

  5. 오랜 기간 동안 우리 생활 속에 있어왔고 최근 5.0버전 업데이트된 블루투스 기술은 보안 부문에서 확인되었다. 

 

단어장 |


  • İran : 이란 

  • Dışişleri Bakanlığı : 외교부 

  • Dışişleri bakan : 외교부 장관 

  • ABD : 미국 

  • (devlet) başkan : 대통령

  • başbakan : 총리 

  • hürmüz boğazı  : 호르무즈 해협 

  • boğaz : 목구멍, 해협 

  • (y)A ait :~ 에 속한 

  • insansız hava araç(İHA) : 무인정찰기 

  • yalan : 거짓말 

  • sosyal medya : 소셜미디어 

  • güvenli : 안전한 

  • uygulama : 어플리케이션 

  • kullanıcı : 사용자 

  • sorgulamak : 검색하다 

  • haber : 뉴스, 소식 

  • habersiz : 알림없이,소식이 없는 

  • haberdar : 소식을 알고 있는 

  • konum : 위치 

  • paylaşmak : 공유하다 

  • hayat : 생활, 삶 

  • sürüm : 버전 

  • güncellemek : 업데이트하다 

  • tespit etmek : 확인하다 

  • OO açığı : OO 측면  

 

 

데일리터키어 19 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Çanakkale'de yasa dışı yollardan Yunanistan'a gitmeye çalışan 10 göçmen yakalandı.

  2. C vitaminin vücutta bağışıklık sisteminin iyi çalışmasını sağlamanın ötesinde pek çok faydası var.

  3. Mobil hipermarket açığını gördü 3 milyon TL yatırdı.

  4. Yeni nesil müşterinin mobil düşünen oyuncuya ihtiyaç olduğunu gören AAAA markalı market internete taşıdı.

  5. Türkiye'de merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için geçen yıl 10 miyal lira harcama yapılırken bu yıl için ise 15 milyar lira başlangıç ödeneği ayrıldı.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 차낙칼레에서 그리스로 밀항하려던 난민 10명이 검거됐다.

  2. 비타민C는 신체 면역 체계를 원활히 하도록 하는 것 이외에도 여러 좋은 이점이 있다. 

  3. 모바일마켓에서 적자를 보아 300만 TL를 투자했다. 

  4. 차세대 고객들의  모바일 니즈를 보고 AAAA 브랜드 마켓은 인터넷 매장으로 옮겼다.  

  5. 터키 중앙정부 예산에서 R&D를 위해 지난해 100억 리라를 투자했고, 올해는 150억 리라가 배정됐다. 

 

단어장 |


  • yasa dışı : 불법 

  • Yunanistan : 그리스 

  • göçmen : 이주민, 난민 

  • mülteci : 난민 

  • yakalamak : 잡다

  • C vitamin : 비타민C

  • vücut : 신체 

  • bağışıklık : 면역 

  • sağlamak : 꾀하다 , 의도하다 

  • ötesinde : 이외에 

  • pek çok : 꽤 많은 

  • fayda : 이점

  • var  : 있다. 

  • açık  : 열린 / (재정) 적자 

  • milyon : 100만 

  • milyar : 10억 

  • yatırmak : 투자하다 

  • yeni nesil : 차세대 

  • müşteri : 고객 

  • ihtiyaç : 필요  

  • marka : 브랜드 

  • taşımak : 이사하다 

  • merkez : 중심, 센터 

  • yönetim : 감독, 정부 

  • bütçe : 예산 

  • Ar-Ge(Araştırma ve geliştirme) : R&D, 연구개발 

  • faaliyet : 활동 

  • geçen yıl : 지난 해 

  • bu yıl : 올해 

  • harcama : 소비 

 

 

데일리터키어 16 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Bir yılda 5 bin inşaat şirketi kapandı.

  2. Ekonomideki türbülansın en fazla etkilediği sektörlerden biri olan inşaatta kan kaybı sürüyor.

  3. Son yıllarda ağırlıklı olarak kamunun büyük ölçekli altyapı projeleriyle büyüme sağlayan sektörde kapanan işletme sayısı hızla artıyor.

  4. Nakit akışında zorlanan firmalar faaliyetlerini sonlandırma yolunu seçiyor.

  5. Düzce'de yaşanan sel baskını ve heyelanlar sonuncunda mahsur kalan 100 vatandaş tahliye edildi.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 1년 새 5천개의 건설회사가 문을 닫았다. 

  2. 경제난에 가장 큰 영향을 미치는 부분 중 하나인 건설부문에 출혈이 계속되고 있다.

  3. 최근 몇 년 정부의 대규모 기간시설사업으로 큰 성장했던 부문에서 문을 닫는 사업장이 빠른 속도로 증가하고 있다.

  4. 현금 유동성 문제를 겪는 기업들은 기업활동을 그만두는 길을 선택했다. 

  5. 뒤즈제에서 발생한 홍수와 산사태로 피해를 입은 100명의 시민들이 대피했다. 

 

단어장 |


  • inşaat : 건설 

  • şirket : 회사 

  • kapanmak : 폐업하다 

  • en fazla : 가장 많은 

  • etkilemek : 영향을 미치다 

  • kan : 피  

  • kan kaybı  : 출혈 

  • sürmek : 지속되다  

  • son yıllarda  : 최근 몇년 

  • kamu : 공공 

  • büyük ölçekli : 대규모인 

  • altyapı : 기간시설 

  • büyüme : 성장 

  • sayı : 수 

  • hızla : 빠르게 

  • hız : 속도 

  • hızlı : 빠른 

  • çabuk : 빠른, 빠르게 

  • nakit : 현금 

  • akış : 흐름, 유동성 

  • akmak : 흐르다 

  • zor : 어려운 

  • kolay : 쉬운 

  • firma : 회사 

  • faaliyet : 활동 

  • sonlandırmak : 끝내다 

  • yol : 길 

  • seçmek : 선택하다 

  • sel: 홍수 

  • heyelan : 산사태 

  • çığ ; 눈사태 

  • mahsur kalmak : 피해를 입다 

  • vatandaş  : 시민 

  • tahliye etmek : 대피하다 

 

+ Recent posts