데일리터키어 28 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. 20 Ağustos - 19 Eylül tarihleri arasında yapılan yaz indiriminde oturma odalarından yaz ürünlerine, ev tekstilinden çocuk ürünlerine kadar çeşitli mobilya ve ev aksesuarını indirimli fiyatlarıyla yakalayın.

  2. Mağazalarımızdaki indirim fırastından faydalanmak için size en yakın mağazalarımızı ziyaret edebilir veya internetten alışverişlere özel indirim avantajı ile alışveriş yapmaya hemen başlayabilirsiniz.

  3. Açık havada yemenin keyfini çıkarın

  4. Nevresim ve yatak örtüsünü değiştirmek, yatak odanızda değişiklik yapmanın en hızlı yoludur, hem de kendinizi iyi hissettirir.

  5. Farklı renk ve dokulardaki tek ve çift kişilik nevresim takımları şimdi yaz indirimi fırsatı ile mağazalarımızında ve internet mağazasında.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 8월20일에서 9월19일 기간 여름세일에서 거실용 제품들, 집에서 사용하는 천 제품들, 어린이용품까지 다양한 가구와 소품들을 할인된 가격으로 잡으세요. 

  2. 저희 매장들에서 할인기회를 이용하시려면 가장 가까운 저희 매장을 방문하거나 온라인몰 특별할인 혜택으로 쇼핑을 바로 시작할 수 있습니다.

  3. 야외에서 맛을 즐기세요 

  4. 침구류 교체는 침실을 변화시키는 가장 빠른 방법입니다. 더불어 기분 좋게 하기도 합니다. 

  5. 다양한 색깔과 질감의 싱글, 더블 침구류 여름세일 기회가 지금 저희 매장과 온라인매장에 있습니다. 

 

단어장 |


  • Ağustos : 8월

  • Eylül  : 9월 

  • tarih : 역사, 날짜 

  • yaz  : 여름 

  • indirim : 할인 

  • oturma odası : 거실 

  • ürün : 제품, 물건 

  • ev : 집 

  • tesktil : 섬유

  • çocuk : 어린이 

  • (y)A kadar  :~ 까지 

  • çeşitli : 다양한, 여러 종류의 

  • mobilya  : 가구 

  • aksesuar : 악세서리 

  • fiyat : 가격 

  • yakalamak : 잡다 

  • mağaza : 매장  

  • fırsat : 기회 

  • faydalanmak : 이용하다, 이득을 보다 

  • en yakın : 가장 가까운 

  • ziyaret etmek : 방문하다 

  • alışveriş : 쇼핑 

  • özel : 특별한, 개인의, 개별의 

  • hemen : 즉시 

  • hemen hemen : 거의 

  • başlamak : 시작하다 

  • açık  : 열린, 개방된 

  • hava : 하늘, 공기 

  • keyifini çıkarmak : 즐기다 

  • nevresim ve yatak örtüsü : 침구용품 

  • değiştirmek : 교체하다, 바꾸다 

  • yatak odası : 침실 

  • en hızlı : 가장 빠르게 

  • yol : 방법, 길 

  • hissetmek : 느끼다

  • hissettirmek : 느끼도록하다 

  • farklı : 다른, 다양한, 여러 

  • renk : 색깔

  • doku : 질감 

  • tek kişilik : 1인용 

  • çift kişilik :2 인용 

  • takım : 세트

 

 

데일리터키어 27 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Peynirimiz minimum 6 ay ile 1 yıl arasında olgunlaştırdıktan sonra tüketime sunulmaktadır.

  2. Kahvaltının yanı sıra diğer öğünlerde de afiyetle yiyebilirsiniz.

  3. Domates, tadı ve kokusu ile yemek tarifelerinize lezzet katar.

  4. Ürün, özellikle sulu yemeklerde ve fırın yemeklerinde kullanılır.

  5. Ağızda hoş bir lezzet bırakan domatesleri salata çeşitlerine de katabilirsiniz.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 저희 치즈는 최소 6개월에서 1년 내 숙성 후에 판매하고 있습니다.

  2. 아침식사뿐 아니라 다른 식사때에도 맛있게 드실 수 있습니다.

  3. 토마토는 맛과 향으로 음식에 맛을 더합니다. 

  4. 제품은 특히 국물이 있는 음식들과 오븐 음식들을 할 때 사용될 수 있습니다. 

  5. 입안에 좋은 맛을 남기는 토마토들을 샐러드류에도 곁들일 수 있습니다. 

 

단어장 |


  • peynir : 치즈 

  • arasında : 사이에 

  • olgunlaştırmak : 숙성시키다 

  • tüketim : 소비 

  • sunulmak : 제공되다, 공급되다 

  • kahvalt : 아침식사 

  • yanı sıra : 이외에도 

  • diğer : 다른, 그밖의 

  • öğün : 끼, 끼니 

  • afiyet olsun : 맛있게 드세요 

  • yemek : 음식, 먹다 

  • domates : 토마토 

  • tat : 맛 

  • koku : 향, 냄새 

  • tarife : 레시피 

  • lezzet : 맛 

  • katmak : 더하다, 첨가하다 

  • ürün : 제품, 물건 

  • özellikle : 특히 

  • sulu : 물이 있는 

  • fırın : 오븐 

  • kullanmak : 사용하다 

  • ağız : 입 

  • hoş : 좋은, 호감의 

  • bırakmak : 남기다

  • salata : 샐러드 

  • çeşit : 종류 

 

데일리터키어 26 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Dünya Nöroloji Federasyonu tarafından ilan edilen Dünya Beyin Günü'nün bu yılki teması migren oldu.

  2. Türkiye'deki her 100 kişiden 30'unun migren hastası olduğu öğrenilirken uzmanlar sahte hacamatçılara karşı uyarıyor.

  3. Bu hastalıkların çoğu erken teşhis ile önlenebiliyor.

  4. Cinsiyet değiştirme operasyonuyla erkek olan bir oyuncu son paylaşımıyla sosyal medyaya damga vurdu.

  5. Vatandaşlar Marmaray hattında dört ayda en az 10 arıza veya aksaklık yaşadı.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 세계신경학협회는 세계 두뇌의 날 올해 주제룰 편두통으로 정했다. 

  2. 터키인 100명 중  30명이 편두통을 겪고 있는데 전문가들은 불법 부황에 대해 경고하고 있다. 

  3. 편두통을 겪는 환자들은 대부분 조기진단으로 예방할 수 있다.

  4. 성전환수술로 남자가 된 한 방송인이 최근 SNS에 포스팅한 것이 파장을 일으켰다.

  5. 사람들은 종종 마르마라이노선에서 4개월 동안 최소 10차례 고장을 겪었다. 

 

단어장 |


  • dünya : 세계 

  • nöroloji : 신경학 

  • federasyon : 연방, 협회 

  • tarafından : 측에서 

  • ilan etmek : 게시하다, 공지하다 

  • beyin : 뇌 

  • yıl : 해, 연 

  • tema : 주제, 테마 

  • migren : 편두통 

  • her : 매(每)  

  • kişi : 사람, 명

  • hasta : 환자 

  • hastalık : 병 

  • öğrenmek : 배우다

  • uzman : 전문가 

  • sahte : 거짓, 사기, 가짜의 

  • hacamat : 부황 

  • uyarmak : 경고하다 

  • çoğu : 대부분

  • erken :  일찍, 이른, 조기의 

  • teşhis : 진단

  • önlemek : 방지하다, 예방하다 

  • cinsiyet : 성별 

  • cinsiyet değiştirme operasyonu : 성전환수술 

  • erkek : 남자 

  • kadın : 여자 

  • bay : 신사 

  • bayan : 숙녀 

  • oyuncu : 연기자 

  • son : 최근 

  • paylaşım : 공유 

  • damga vurmak : 파장을 일으키다 

  • vatandaş : 시민

  • hat : 라인 

  • arıza : 고장

  • aksaklık : 장애 

 

 

데일리터키어 23 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. 2019 milletvekili maaşları ne kadar?

  2. Vatandaşlar yüsek milletvekili maaşlarını eleştiriyor.

  3. Sosyal medya platformu Twitter'da gündeme gelen milletvekili maaşları merak ediliyor.

  4. Milletvekilleri en yüksek seviyede devlet memuru olarak kabul ediliyor.

  5. Motor(akaryakıt)inin fiyatında gece yarısından geçerli olmak üzere 10 kuruş indirime gidilecek.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 2019년 국회의원 월급은 얼마인가?

  2. 시민들은 높은 국회의원 월급에 대해 비판하고 있다.

  3. SNS플랫폼인 트위터에서 국회의원 월급이 이슈가 되고 있다. 

  4. 국회의원은 최고위 공무원으로 여겨진다.

  5. 휘발유(연료) 가격은 자정을 지나 10쿠루쉬 인하된다. 

 

단어장 |


  • milletvekili : 국회의원 

  • maaş : 월급 

  • vatandaş : 시민 

  • yüksek : 높은 

  • eleştirmek : 비판하다 

  • sosyal medya : SNS

  • gündem : 이슈 

  • merak etmek : 걱정하다, 궁금해하다 

  • seviye : 등급, 지위 

  • devlet memuru : 공무원 

  • kabul etmek : 동의하다 

  • kabul edilmek : 동의되다, 받아들여지다, 여겨지다 

  • akaryakıt : 연료 

  • fiyat : 가격 

  • gece yarısı : 자정 

  • geçerli : 유효한 

  • geçersiz : 유효하지 않은 

  • indirim : 할인, 인하 

 

 

데일리터키어 22 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. İstanbul'da yarısı geçici koruma diğer yarısı da ikamet izinli Suriyeliler olmak üzere toplam kayıtlı 1 milyon yabancının bulunduğunu hatırlatan İstanbul Valiliği geçici koruma kapsamında olsalar bile İstanbul'a kayıtlı olmayan Suriyelilere 20 Ağustos tarihine kadar süre verdi.

  2. Valilik bu tarihten sonra yakalanacak Suriyelilerin kayıtlı oldukları şehirlere gönderileceğini duyurdu.

  3. Valiliğimiz koordinasyonunda düzensiz göçle mücadele çalışmaları yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda kesintisiz devam edecektir.

  4. Sinir krizi geçiren kadın evini ateşe verip eşyalarını balkondan attı.

  5. Sahiller selin getirdiği odunlarla doldu.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 이스탄불에서 반은 임시 보호(※우리나라의 인도적 체류와 유사), 다른 반은 거주허가를 받은 시리아인들을 포함해 총 1백만명의 등록 외국인들이 있다고 언급한 이스탄불 주청은 임시 보호 차원이라 하더라도 이스탄불에 등록되어 있지 않은 시리아인들에 8월20일까지 기한을 주었다. 

  2. 주청은 이 기한 이후 검거되는 시리아인들은 등록된 도시로 보내질 것이라고 알렸다. '

  3. 우리 주청은 불법 이민자에 대응하는 합동작전을 위에서 언급한 사안에서 계속 할 것이다. 

  4. 히스테리를 부린 여성은 집에 불을 지르고 물건들을 발코니에서 던졌다.

  5. 해안가에는 홍수에 떠밀려내려온 나무들로 가득찼다. 

 

단어장 |


  • yarı : 반(半)

  • geçici : 임시 

  • ikamet : 거주  

  • izinli : 허가받은

  • toplam : 총 

  • kayıtlı : 등록된 

  • kayıt olmak  : 등록하다 

  • kayıt etmek : 기록하다 

  • yabancı  : 외국인 

  • olsa bile : ~ 하더라도 

  • süre : 기간 

  • şehir : 도시 

  • duyurmak : 알리다 

  • düzensiz : 무질서한

  • mücadele : 대응 

  • müdahale : 진압 

  • kesintisiz : 끊김없는 

  • devam etmek : 지속하다 

  • sinir krizi : 히스테리 

  • ev : 집 

  • ateş : 불 

  • aşya : 물건 

  • atmak : 던지다 

  • sahil : 해안 

  • sel : 홍수 

  • getirmek : 가지고 오다 

  • göndermek : 보내다 

  • odun : (잘린) 나무   

  • dolmak  : 차다 

  • boşaltmak : 비우다 

 

데일리터키어 21 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Papatya çayı kurutulmuş çiçeklerden hazırlanır ve dünya çapında popüler bir içecektir.

  2. Pek çok başka çayda bulunması zor olan hem sağlık hem de cilt yararları ile doludur.

  3. Bağışıklığı arttırdığı ve stresi azalttığı bilinmektedir.

  4. Papatya bitkisi, yüzlerce yıldır çeşitli sağlık sorunları için doğal bir ilaç olarak tüketilmiştir.

  5. Ay'a inişin 50.yıl dönümü Google'da doodle ile kutladı.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 국화차는 말린 꽃으로 만든다 그리고 세계적으로 유명한 음료이다. 

  2. 여러 다른 차에서 찾기 힘든 건강뿐 아니라 피부 미용에도 좋은 것들로 가득차있다.  

  3. 면역력을 높이고 스트레스를 감소시키는것으로 알려져 있다. 

  4. 국화는 수백년 동안 여러 건강 문제에 천연약으로 소비되었다. 

  5. 달착륙 50주년 구글에서 두들로 축하했다. 

 

단어장 |


  • papatya : 데이지, 국화 

  • çay : 차 

  • kurutulmuş : 건조된 

  • çiçek : 꽃 

  • hazırlamak : 준비하다 

  • dünya : 세계 

  • içecek : 음료수  

  • başka : 다른 

  • zor : 어려운

  • kolay : 쉬운 

  • sağlık : 건강 

  • cilt : 피부  

  • yarar : 이점 

  • dolu : 가득찬 (강조 : dopdolu)

  • boş : 빈 (강조 : bomboş)

  • bağışıklık :  면역

  • arttırmak : 증가시키다 

  • azaltmak : 감소시키다 

  • bilinmek : 알려지다 

  • bitki : 식물 

  • yüzlerce yıldır : 수백년 

  • çeşitli : 다양한 

  • sorun : 문제 

  • soru : 질문 

  • doğal : 천연, 자연 

  • yapay : 인공 

  • ilaç : 약 

  • tüketmek : 소비하다 

  • ay : 달 ,월 

  • iniş : 착륙 

  • kalkış : 이륙 

  • kutlamak : 축하하다 

 

데일리터키어 20 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ABD Başkanı Donald Trump'ın Hürmüz boğazı'nda İran'a ait bir insansız hava aracının(İHA) düşürüldüğüne ilişkin açıklamasını yalanladı.

  2. Sosyal medyanın yeni trendi FaceApp güvenilir mi?

  3. FaceApp uygulamasının güvenliliği sosyal medya kullanıcıları tarafından sorgulanıyor.

  4. Bluetooth teknolojisi sizden habersiz konumunuzu paylaşıyor.

  5. Uzun yıllardır hayatımızda olan ve son olarak 5.0 sürümüne güncellene Bluetooth teknolojisinde güvenlik açığı tespit edildi.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 이란 외교부 부장관은 미국 트럼프 대통령의 호르무즈 해협 이란 소속 무인정찰기 추락 관련한 발표를 부인했다. 

  2. 소셜미디어의 새로운 트렌드인 얼굴 어플리케이션들은 안전한가? 

  3. 소셜미디어 사용자들은 얼굴 어플리케이션의 보안문제에 의문을 가지고 있다. 

  4. 블루투스 기술은 알림없이 위치(정보)를 공유한다.

  5. 오랜 기간 동안 우리 생활 속에 있어왔고 최근 5.0버전 업데이트된 블루투스 기술은 보안 부문에서 확인되었다. 

 

단어장 |


  • İran : 이란 

  • Dışişleri Bakanlığı : 외교부 

  • Dışişleri bakan : 외교부 장관 

  • ABD : 미국 

  • (devlet) başkan : 대통령

  • başbakan : 총리 

  • hürmüz boğazı  : 호르무즈 해협 

  • boğaz : 목구멍, 해협 

  • (y)A ait :~ 에 속한 

  • insansız hava araç(İHA) : 무인정찰기 

  • yalan : 거짓말 

  • sosyal medya : 소셜미디어 

  • güvenli : 안전한 

  • uygulama : 어플리케이션 

  • kullanıcı : 사용자 

  • sorgulamak : 검색하다 

  • haber : 뉴스, 소식 

  • habersiz : 알림없이,소식이 없는 

  • haberdar : 소식을 알고 있는 

  • konum : 위치 

  • paylaşmak : 공유하다 

  • hayat : 생활, 삶 

  • sürüm : 버전 

  • güncellemek : 업데이트하다 

  • tespit etmek : 확인하다 

  • OO açığı : OO 측면  

 

 

데일리터키어 19 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Çanakkale'de yasa dışı yollardan Yunanistan'a gitmeye çalışan 10 göçmen yakalandı.

  2. C vitaminin vücutta bağışıklık sisteminin iyi çalışmasını sağlamanın ötesinde pek çok faydası var.

  3. Mobil hipermarket açığını gördü 3 milyon TL yatırdı.

  4. Yeni nesil müşterinin mobil düşünen oyuncuya ihtiyaç olduğunu gören AAAA markalı market internete taşıdı.

  5. Türkiye'de merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için geçen yıl 10 miyal lira harcama yapılırken bu yıl için ise 15 milyar lira başlangıç ödeneği ayrıldı.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 차낙칼레에서 그리스로 밀항하려던 난민 10명이 검거됐다.

  2. 비타민C는 신체 면역 체계를 원활히 하도록 하는 것 이외에도 여러 좋은 이점이 있다. 

  3. 모바일마켓에서 적자를 보아 300만 TL를 투자했다. 

  4. 차세대 고객들의  모바일 니즈를 보고 AAAA 브랜드 마켓은 인터넷 매장으로 옮겼다.  

  5. 터키 중앙정부 예산에서 R&D를 위해 지난해 100억 리라를 투자했고, 올해는 150억 리라가 배정됐다. 

 

단어장 |


  • yasa dışı : 불법 

  • Yunanistan : 그리스 

  • göçmen : 이주민, 난민 

  • mülteci : 난민 

  • yakalamak : 잡다

  • C vitamin : 비타민C

  • vücut : 신체 

  • bağışıklık : 면역 

  • sağlamak : 꾀하다 , 의도하다 

  • ötesinde : 이외에 

  • pek çok : 꽤 많은 

  • fayda : 이점

  • var  : 있다. 

  • açık  : 열린 / (재정) 적자 

  • milyon : 100만 

  • milyar : 10억 

  • yatırmak : 투자하다 

  • yeni nesil : 차세대 

  • müşteri : 고객 

  • ihtiyaç : 필요  

  • marka : 브랜드 

  • taşımak : 이사하다 

  • merkez : 중심, 센터 

  • yönetim : 감독, 정부 

  • bütçe : 예산 

  • Ar-Ge(Araştırma ve geliştirme) : R&D, 연구개발 

  • faaliyet : 활동 

  • geçen yıl : 지난 해 

  • bu yıl : 올해 

  • harcama : 소비 

 

 

데일리터키어 16 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Bir yılda 5 bin inşaat şirketi kapandı.

  2. Ekonomideki türbülansın en fazla etkilediği sektörlerden biri olan inşaatta kan kaybı sürüyor.

  3. Son yıllarda ağırlıklı olarak kamunun büyük ölçekli altyapı projeleriyle büyüme sağlayan sektörde kapanan işletme sayısı hızla artıyor.

  4. Nakit akışında zorlanan firmalar faaliyetlerini sonlandırma yolunu seçiyor.

  5. Düzce'de yaşanan sel baskını ve heyelanlar sonuncunda mahsur kalan 100 vatandaş tahliye edildi.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 1년 새 5천개의 건설회사가 문을 닫았다. 

  2. 경제난에 가장 큰 영향을 미치는 부분 중 하나인 건설부문에 출혈이 계속되고 있다.

  3. 최근 몇 년 정부의 대규모 기간시설사업으로 큰 성장했던 부문에서 문을 닫는 사업장이 빠른 속도로 증가하고 있다.

  4. 현금 유동성 문제를 겪는 기업들은 기업활동을 그만두는 길을 선택했다. 

  5. 뒤즈제에서 발생한 홍수와 산사태로 피해를 입은 100명의 시민들이 대피했다. 

 

단어장 |


  • inşaat : 건설 

  • şirket : 회사 

  • kapanmak : 폐업하다 

  • en fazla : 가장 많은 

  • etkilemek : 영향을 미치다 

  • kan : 피  

  • kan kaybı  : 출혈 

  • sürmek : 지속되다  

  • son yıllarda  : 최근 몇년 

  • kamu : 공공 

  • büyük ölçekli : 대규모인 

  • altyapı : 기간시설 

  • büyüme : 성장 

  • sayı : 수 

  • hızla : 빠르게 

  • hız : 속도 

  • hızlı : 빠른 

  • çabuk : 빠른, 빠르게 

  • nakit : 현금 

  • akış : 흐름, 유동성 

  • akmak : 흐르다 

  • zor : 어려운 

  • kolay : 쉬운 

  • firma : 회사 

  • faaliyet : 활동 

  • sonlandırmak : 끝내다 

  • yol : 길 

  • seçmek : 선택하다 

  • sel: 홍수 

  • heyelan : 산사태 

  • çığ ; 눈사태 

  • mahsur kalmak : 피해를 입다 

  • vatandaş  : 시민 

  • tahliye etmek : 대피하다 

 

데일리터키어 15 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Gazlı içecekler asidi kaçmadan nasıl saklanır?

  2. Yemeklerin yanında keyifle içilen asitli içeceklerin tüketimi yaz aylarında artıyor.

  3. Sıklıkla tercih edilen bu içecekler açıldıktan kısa bir süre sonra aisidini kaybederler.

  4. Bu durumu içeceğin tadına da olumsuz olarak yansır.

  5. Bahsedeceğimiz yöntemler sayesinde içeceklerin asidini daha uzun süre muhafaza edebilirsiniz.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 탄산음료들을 탄산이 빠져나가지 않도록 어떻게 보관하지?  

  2. 음식과 함께 즐겨 마시는 탄산음료 소비는 여름철에 증가한다. 

  3. 자주 마시게 되는 이 음료들은 개봉 후에 얼마 후에 탄산이 날라간다. 

  4. 이러한 것은 음료 맛에  안 좋은 영향을 준다. 

  5. 우라가 말한 방법들 덕분에 탄산 음료들의 탄산을 더 오래도록 보존할 수 있습니다. 

 

단어장 |


  • gazlı içecek(soda)  : 탄산음료 

  • sade soda : 플레인 탄산음료 

  • limonlu soda : 레몬맛 탄산음료 

  • şeftali soda  : 복숭아맛 탄산음료 

  • elma soda : 사과맛 탄산음료 

  • kaçmak : 놓치다 

  • saklamak  : 보존하다, 숨기다 

  • yemek : 음식, 먹다 

  • yanında : 옆에서 

  • keyif : 즐거움 

  • tüketim : 소비 

  • tüketmek : 소비하다 

  • Son Tüketim Tarihi (STT) : 소비기한 

  • Son Kullanım Tarihi (SKT) : 사용기한 

  • yaz : 여름 

  • yaz aylarında  : 여름철에 

  • artmak : 증가하다 

  • sık sık : 자주 

  • tercih etmek : 선호하다 

  • açmak : 열다 

  • kısa bir süre sonra : 얼마 후에 

  • kaybetmek : 잃다 

  • durum : 상황 

  • tat : 맛 

  • tadına bakmak : 맛보다 

  • olumsuz : 부정적인 

  • yansımak : 반영되다 

  • DAn bahsetmek : ~을 말하다 

  • yöntem : 방법 

  • sayesinde : 덕분에 

  • muhafaza etmek : 보존하다, 보관하다 

 

데일리터키어 14 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Endonezya'nın kıyılarında yolcu teknesi alabora oldu.

  2. Sahil kenarındaki birkaç restoran ve kafeleri muazzam bir manzara sunuyor.

  3. Bir zamanlar rekorlarla anılan inşaat sektöründeki yavaşlama çalışanları vurdu.

  4. Yarattığı katma değerle ülkenin en önemli sektörlerinden biri olan inşaata alarm zilleri çalıyor.

  5. Türkiye İstatistik Kurumu işsizlik verilerini açıkladı.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 인도네시아 연안에서 보트가 전복되었다. 

  2. 해안가에 위치한 일부 식당과 카페들이 멋진 전망을 제공합니다. 

  3. 한 때 기록들로 기억되던 건설부문의 부진은 노동자들에 타격을 입혔다. 

  4. 국가 기여도에서 가장 중요한 부문 중 하나인 건설부문에 비상이 걸렸다. 

  5. 터키 통계청은 실업률을 발표했다.

 

단어장 |


  • Endonezya : 인도네시아 

  • kıyı : 연안 

  • sahil kenarı : 해안가 

  • birkaç : 몇몇, 일부 

  • muazzam : 멋진, 엄청난 

  • manzara : 전망 

  • sunmak : 제공하다, 공급하다 

  • anmak : 기억하다 

  • inşaat : 건설 

  • sektör : 부문 ,섹터 

  • yavaşlamak : 부진하다, 느려지다 

  • çalışan : 노동자 

  • vurmak : 치다 

  • yaratmak : 만들다, 창조하다 

  • katkı : 기여 

  • katmak : 기여하다 

  • değer : 가치 

  • değerli : 값진 

  • en önemli : 가장 중요한 

  • alarm : 알람 

  • zil : 벨 

  • zil çalmak : 벨이 울리다 

  • istatistik kurumu  : 통계청 

  • işsizlik oranı : 실업률 

  • işsizlik : 실업

  • veri : 자료, 데이터 

 

 

데일리터키어 13 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. 3. yıl dönümünde Türkiye genelinde 100 bin camide eş zamanlı sela okundu.

  2. Asya borsalarında haftanın ilk işlem gününde alıcılı bir seyir izlendi.

  3. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'nin kredi notunu 'BB'den 'BB-'ye indirdi, görünümü negatif teyit etti.

  4. Almanya yılın ilk yarısında Türkiye'den 5 milyar dolarlık ürün ihraç ederek ülke dış satımının yüzde 10'unu karşıladı.

  5. Yaş meyve ve sebze, fındık, kuru meyve, tütün, gemi ve yat, zeytin ve zeytinyağı, süs bitkileri ve diğer sanayi ürünlerinde ise yılın ilk yarısında ihracat 1 milyon doların altında kaldı.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 3주기에 터키 전역에서 10만곳의 사원에서 동시에 기도의 에잔소리가 울렸다. 

  2. 아시아 주식시장에서 주초 매수세를 보였다. 

  3. 국제신용평가회사엔 피치는 터키 신용평가등급을 BB에서 BB-로 낮추고 전망은 부정적으로 유지(확인)했다. 

  4. 독일은 상반기 터키에서 50억달러 상품을 수입해 터키 대외수출의 10%를 차지했다. 

  5.  신선한 과일과 채소, 헤이즐넛, 견과, 담배류, 선박과 요트, 올리브와 올리브유, 관엽식물과 다른 공산품의 경우 상반기 수출 100만 달러를 하회했다. 

 

단어장 |


  • cami : 무슬림 사원, 모스크

  • kilise : 교회 

  • eş zamanlı : 동시에 

  • borsa : 주식, 주식시장 

  • alıcılı : 매수하는 

  • seyir : 운항, 코스 

  • izlemek : 시청하다, 따라가다 

  • izlenmek : 보이다 

  • uluslararası : 국제 

  • kredi : 신용, (신용)대출 

  • kredi notu : 신용등급 

  • derecelendirmek : 등급을 매기다 

  • kuruluş : 회사, 기구 

  • görünüm : 전망 

  • negatif(olumsuz) : 부정적인 

  • pozitif (olumlu) : 긍정적인 

  • teyit etmek : 확인하다 

  • Almanya : 독일 

  • yılın ilk yarısı  : 상반기 

  • ürün : 제품, 상품 

  • ihraç etmek : 수출하다 

  • ithal etmek  : 수입하다 

  • ihracat : 수출 

  • ithalat  : 수입 

  • ülke : 국가, 나라 

  • dış : 밖, 외부 

  • satım : 판매 

  • yaş meyve : 신선과일 

  • sebze : 채소 

  • fındık : 헤이즐넛 

  • kuru meyve : 견과 

  • tütün : 담배류 

  • sigara : 담배 

  • gemi : 배, 선박 

  • yat : 요트 

  • zeytin : 올리브 

  • zeytinyağı : 올리브유 

  • süs bitkisi : 관엽식물 

  • sanayi ürün : 공산품 

 

데일리터키어 12 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Hindistan'da bu yana görülen japon beyin iltihabı salgınlarında 100 kişi hayatını kaybetti.

  2. AB'nin uydu navigasyon sistemi Galileo arızalandı.

  3. AB'nin GPS'i olarak faaliyet gösteren Galileo'nun teknik nedenlerden ötürü hizmet dışı olduğunu açıkladı.

  4. Şehirden, gürültüden, betondan, kirli havadan bunalmadınız mı?

  5. Huzurun, doğal yaşamın, temiz havanın ve yöresel lezsetleri tadacağınız Ege kasabalarından birine gitmeye ne dersiniz?

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 인도에서 이때까지 발생한 일본뇌염 전염으로 100명이 목숨을 잃었다. 

  2. 유럽연합의 위성내비게이션 시스템 갈릴레오가 고장났다. 

  3. 유럽연합의 GPS로 활동하는 갈릴레오는 기술문제로 고장 났다고 밝혔다. 

  4. 도시, 소음, 시멘트, 대기오염에 질리지 않으셨나요?

  5. 평화롭고, 자연주의 생활, 깨끗한 공기 그리고 향토음식들을 맛 볼 수 있는 에게해 지역들 중에 한 곳 원하는 곳에 가보자.  

 

단어장 |


  • Hindistan : 인도 

  • bu yana : 이때까지 

  • japon beyin iltihabı : 일본뇌염 

  • salgın : 전염병 

  • kişi : 명, 사람 

  • hayat kaybetmek : 목숨을 잃다 

  • AB Avrupa Birliği : 유럽연합 

  • uydu : 위성 

  • yapay uydu : 인공위성 

  • arıza : 결함 

  • faaliyet göstermek : 활동하다 

  • teknik : 기술적 

  • neden : 이유, 원인 

  • DAn ötürü : ~ 때문에 

  • hizmet dışı : 고장 out of service 

  • açkılamak : 발표하다 

  • şehir : 도시 

  • gürültü : 소음  

  • beton : 시멘트 

  • kirli hava : 대기오염 

  • temiz hava : 청정공기 

  • DAn bunalmak : ~ 에 질리다 

  • huzur : 평안 

  • doğal  : 자연 

  • yaşam : 생활 

  • yöresel : 지역적 

  • kasaba : 지역, 마을 

 

데일리터키어 9 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Her gün kahve içmenin faydaları nelerdir?

  2. Kahve, birçok insanın vazgeçilmez içeceklerinden biridir.

  3. Kimisi sabah uyarnır uyanmaz kahveye sarılır, kimisi yemekten sonra keyfi yapar.

  4. Kahvenin vücudumuza ne gibi yararlar var.

  5. Geçmişi çok eskilere dayanan kahvenin yolculuğunun nasıl başladığına dair birçok hikaye vardır.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 매일 마시는 커피의 좋은 점에는 어떤 것들이 있나?

  2. 커피는 많은 사람들이 포기할 수 없는 음료 중 하나이다.

  3. 누군가는 아침에 일어나자마자 누군가는 밥을 먹고 즐긴다. 

  4. 커피는 우리 몸에 어떤 좋은 점들이 있다.

  5. 오래전으로 거슬러 올라가는 커피 여행이 어떻게 시작되었는지와 관련해 여러 이야기들이 있다. 

 

단어장 |


  • her gün : 매일 

  • kahve : 커피 

  • içmek : 마시다 

  • fayda : 이점 

  • yarar : 이점 

  • birçok : 여러, 많은 

  • vazgeçmek : 포기하다 

  • vazgeçilmez : 포기할 수 없는 

  • içecek : 마실것, 음료수 

  • içki : 술 

  • meşrubat : 음료 ( 술포함) 

  • kim :누구 

  • sabah : 아침 

  • uyanır uyanmaz : 깨자마자 

  • yapar yapmaz : 하자마자  

  • keyfi  : 즐거움 

  • vücut : 몸 

  • ne gibi : 어떤 

  • yolculuk : 여행 

  • dair : ~ 와 관련한 

  • hikaye  : 이야기 

 

데일리터키어 8 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Çamaşırları içeride kurutmak ne kadar doğru?

  2. Gerekçesi her ne olusrsa olsun her mevsim çamarşırlarını içeride kurutanlara kötü haber.

  3. Çamarşırı içeride kuruturken atlanılan ayrıntılar insan sağlığına ciddi oranda zarar veriyor.

  4. Deterjanları içinde bulunan kimyasal maddeler suda çözünerek kirli çamaşırlarımızı temizler.

  5. ABD'de elektrik kesintisi hayatı felç etti.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 빨래를 실내에서 건조하는 것을 얼마나 맞는건가? 

  2. 이유야 뭐가 되었든간에 매계절 실내에서 건조시키는 사람들에게는 나쁜 소식이다. 

  3. 빨래를 실내에서 건조 시킬 때 건너뛴 디테일들이 사람 건강에 심각하게 해를 준다. 

  4. 세제에 포함된 화학물질들이 물에 녹아 더러운 빨랫감들을 깨끗이 한다. 

  5. 미국에서 단전으로 생활이 멈췄다. 

 

단어장 |


  • çamaşır : 빨랫감 

  • içeride : 안에서 

  • kurutmak : 건조시키다 

  • na kadar : 얼마나 , 얼마? 

  • gereçesi her ne olursa olsun : 이유야 뭐가 됐든간에 

  • mevsim : 계절 

  • kötü : 나쁜 

  • iyi : 좋은 

  • atlanılan : 건너뛴

  • ayrıntı : 세부사항 

  • sağlık : 건강 

  • ciddi : 심각한 

  • zarar : 유해 

  • deterjan : 세제 

  • çamaşır yumuşatıcı : 섬유유연제 

  • kimyasal : 화학적 

  • madde : 물질 

  • çözmek : 해결하다 

  • çözünmek : 녹다 

  • kirli : 더러운 

  • temiz : 깨끗한 

  • temizlemek : 청소하다, 깨끗이하다 

  • ABD : 미국 

  • kesinti : 단절 

  • felç etmek : 마비시키다 

 

데일리터키어 7 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Trafikte aksamalar yaşanan bölgede, polis geniş güvenlik önlemleri aldı.

  2. Yıllardır gazete, televizyon ve sosyal medyada, sık sık iklim değişikliği haberlerine rastlıyoruz.

  3. Önce “küresel ısınma” kavramı hayatımıza girdi

  4. Sonra uzmanlar daha doğru bir kavram olduğu gerekçesiyle bu büyük soruna “iklim değişikliği” adını verdi.

  5. İnsanlık henüz felaket aşamasına gelmediği için çoğu zaman gerekli önemi göstermiyor.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 교통체증을 겪는 지역에서 경찰들은 대대적인 안전 조치를 취했다. 

  2. 수년동안 신문, 텔레비전과 SNS에서 종종 기후변화 뉴스를 보아왔다. 

  3. 먼저 '지구온난화' 개념이 우리 생활에 들어왔다. 

  4. 이후 전문가들은 더 올바른 개념이라는 이유로 이 큰 문제에 기후 변화라 지칭했다. 

  5. 인류는 아직 재앙단계에 도달하지 않아서인지 대부분의 경우 중요성을 보지 못하고 있다.  

 

단어장 |


  •  trafik : 교통 

  • aksama : 문제 

  • yaşamak : 겪다

  • bölge : 지역

  • geniş : 넓은

  • dar : 좁은 (narrow) 

  • güvenlik : 보안, 안전 

  • önlem : 조치 

  • yıllardır : 수년동안 

  • gazete : 신문 

  • televizyon : 텔레비전

  • sosyal medya : SNS

  • sık sık : 자주 

  • iklim değişikliği : 기후변화 

  • rastlamak : 마주하다 

  • önce : 전

  • sonra : 후 

  • küresel ısınması : 지구온난화 

  • kavram : 개념 

  • uzman : 전문가 

  • doğru : 옳은 

  • yanlış : 틀린 

  • gerekçe : 이유 

  • sorun : 문제 

  • adını vermek : 지칭하다 

  • insan: 인간  

  • insanlık : 인류 

  • henüz  : 아직  

  • felaket : 재난, 재앙 

  • afet : 재난  

  • facia : 재앙 

  • aşama : 단계 

  • çoğu zaman : 대부분의 겨우 

  • gerekli : 필요한 

 

데일리터키어 6 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. İklim değişikliği meselesine odaklanacağız.

  2. İklim değişikliği tüm dünyayı ilgilendirse de tehdidin başladığı nokta buzullar.

  3. Araştırmanın sonucu, Antarktika'daki buzulların erime oranındaki büyük artışı ortaya koyuyor.

  4. Antarktika'da buz tabakasının erimeye devam etmesi halinde gelecek yüzyıllarda deniz suyu seviyelerinde kıta kaynaklı daha büyük artış bekleniyor.

  5. İklim değişikliğinin etkisi sadece sıcaklıktan ve buzulların erimesinden ibaret değil.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 우리는 기후 변화문제에  집중할 것이다. 

  2. 기후변화가 전세계의 관심을 불러일으키지만 위협이 시작되는 곳은 빙하이다. 

  3. 연구 결과, 남극대륙의 빙하 융해율이 높은 상승을 보였다. 

  4. 남극대륙에서 빙하층의 융해가 계속 된다면  향후 수세기에 해수면이 대륙보다 높아질 것으로 예상된다. 

  5. 기후변화 영향은 단지 온난화와 빙하융해 때문만은 아니다. 

 

단어장 |


  • iklim : 기후

  • iklim değişikliği : 기후변화

  • mesele : 문제, 이슈 

  • odaklamak  : 집중하다, 초점을 맞추다 

  • dünya : 세계 

  • ilgilendirmek : 관심을 불러일으키다 

  • tehdit : 위협

  • başlamak : 시작하다 

  • buzul : 빙하 

  • buz tabakası : 빙하층 

  • araştırma : 연구 

  • antartika : 남극(대륙)

  • güeny kutbu : 남극

  • kuzey kutbu : 북극

  • erimek : 녹다 

  • büyük : 큰 

  • küçük : 작은

  • artış : 증가, 상승

  • düşüş : 감소

  • ortaya koymak : 나오다 

  • devam etme halinde : 계속된다면 

  • devam etmeme halinde  : 계속되지 않는다면

  • deniz seviyesi : 해수면(바다높이) 

  • kıta : 대륙  

  • etki : 영향 

  • sadece : 단지, 오직 

  • ibaret : 구성

  • değil : 아니다그러하지 아니하다

 

데일리터키어 5 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Tüm ürünler Samsung Türkiye garantilidir.

  2. Mutfakta eksik ne varsa uygun fiyata mağazamızda

  3. Türkiye'nin yöresel yemeklerini modern yorumlarla hazırlarken dünya mutfağından seçkin lezzetlerini de misafirlerimize sunuyoruz.

  4. Gittiğimiz her ülkenin de damak tadına uygun menüler oluşturan restoranımız lezzetlerini dünyaya taşıyoruz.

  5. Türkiye başta olmak üzere dünyada 100'yı aşkın şubede misafirimizi restoranımzı sıcaklığında ağırlamaya devam ediyoruz.

 

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 모든 제품은 터키 삼성에서 보증합니다. 

  2. 부엌에 무엇이 없든간에 적당한 가격으로 우리 매장에 있다. 

  3. 우리는 터키 향토음식들을 현대화해 내놓는것뿐 아니라 세계 요리들 가운데 뛰어난 요리들 역시 고객들께 제공하고 있습니다. 

  4. 우리가 진출한 국가의 매장에서도 맛 좋은 메뉴들로 구성해 세계에 맛을 전하고 있습니다. 

  5. 터키를 비롯해 세계에서 100개가 넘는 지점에서 고객들을 가슴으로 맞이하고 있습니다. 

 

단어장 |


  • tüm : 모든 

  • ürün : 제품 

  • garantili : 보증하는 

  • mutfak  : 부엌, 요리 

  • eksik : 부족한 

  • fiyat : 가격 

  • mağaza : 매장 

  • yöresel : 지역적 

  • küresel : 지구적 

  • yorum : 해석 

  • hazırlamak : 준비하다 

  • dünya :세계 

  • seçkin : 뛰어난

  • lezzet : 맛

  • lezzetli : 맛있는 

  • misafir  :  손님, 고객 

  • sunmak : 제공하다, 공급하다 

  • gitmek : 가다 

  • ülke : 국가, 나라 

  • damak tadına uygun : 맛있는 

  • oluşturmak : 구성하다 

  • şube : 지점 

  • taşımak : 옮기다 

  • başta olmak üzere : 비롯해 , ~ 을 필두로 

  • aşkın : ~을 넘는 

  • restoran : 식당 

  • ağırlamak : 환대하다 

  • devam etmek  : 계속하다 

 

 

데일리터키어 2 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Tarım ve ekonomi etkilenmeye başladı bile.

  2. Kuraklık, sel, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olayları giderek artıyor.

  3. Eğer önlem almazsak geri dönülemez bir noktaya ulaşacak.

  4. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın açıkladığı verilere göre; Paris İklim Anlaşması'na uygun bir şekilde emisyonlar azaltılsa bile, Kuzey Kutbu'ndaki sıcaklık artışı devam edecek.

  5. ÜLKE OLARAK NE YAPMALIYIZ?

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 농업과 경제에 조차 영향을 미치기 시작했다.

  2. 가뭄, 홍수, 허리케인 같은 이상기후 현상들이 갈수록 증가하고 있다. 

  3. 만약 조치를 취하지 않는다면 되돌아갈수 없는 지점에 이르게 될 것이다. 

  4. 유엔 환경프로그램에서 발표한 자료에 따르면 파리 기후협약에 따라 이산화탄소 배출을 줄였다하더라도 북극의 기온 상승은 계속 되고 있다.

  5. 국가 차원에서 우리는 무엇을 해야하는가? 

 

단어장 |


  • tarım : 농업 

  • ekonomi  : 경제 

  • iktisat : 경제 

  • etki : 영향

  • kuraklık : 가뭄

  • sel : 홍수 

  • kasırga : 허리케인 

  • aşırı : 과도한 

  • hava olay : 기상현상

  • giderek  : 갈수록 

  • gittikçe : 갈수록

  • oldukça : 꽤 

  • artmak : 증가하다 

  • artış : 증가 

  • önlem : 조치 

  • önlemek : 막다, 예방하다 

  • geri dönmek : 되돌아가다 

  • geri dönülemez : 되돌릴 수 없는 

  • nokta : 지점, 점 

  • ulaşmak : 도달하다 

  • BM Birlişik Milletler  : 유엔 

  • AB Avrupa Birliğib : 유럽연합 

  • çevre : 환경

  • veri : 자료, 데이터 

  • iklim : 기후 

  • anlaşma : 협약, 조약 

  • sözleşme : 협약, 조약 

  • uygun : 적합한 

  • kuzey kutup : 북극 

  • sıcaklık : 온도 

  • sıcak : 더운, 뜨거운  

  • soğuk : 차가운 

  • serin : 선선한, 서늘한  

  • ılımlı : 미지근한 

  • devam etmek : 계속하다 

  • ülke olarak : 국가로서, 국가차원에서 

 

데일리터키어 1 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Bilim insanlarının yüzde 97'sine göre, iklim değişikliği net olarak insan kaynaklı bir problem.

  2. En büyük belirleyici faktör ise fosil yakıtlardır. 

  3. Bu yüzden dünyada tüm ülkelerin, kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan olabildiğince uzaklaşması gerekiyor.

  4. Bireysel olarak ne yapabiliriz konusuna gelirsek, ilk olarak gereksiz elektrik kullanımından kaçınmakla başlayabiliriz.

  5. Türkiye'de kullandığımız elektriğin üçte birini termik santraller sayesinde kömür yakarak elde ediyoruz.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 과학자들의 97%에 따르면 기후변화는 인간에 기인한 문제이다. 

  2. 가장  큰 명백한 요소는 화석연료들이다. 

  3. 이 때문에 세계 모든 국가들은 석탄, 석유, 천연가스 같은 화석연료로부터 가능한한 멀어질 필요가 있다. 

  4. 개인적으로 우리가 무엇을 할 수 있는지에 대해 고민한다면 먼저 불필요한 전기사용을 피하는 것부터 시작할 수 있다. 

  5. 터키에서 우리가 사용하고 있는 전기의 1/3은 화력 발전소들 덕분에 석탄을 태워 얻고 있다. 

 

단어장 |


  • bilim insan : 과학자 

  • (y)A göre : ~에 따르면 

  • iklim : 기후 

  • iklim değişiklik : 기후변화 

  • net olarak : (영어에서 온 외래어 net ↔ 반의어 : gross ) 순전히  

  • net olarak maaş : 세후 소득 

  • gross olarak maaş : 세전 소득 

  • insan : 인간 

  • kaynaklı : 기인한 

  • problem : 문제 

  • en büyük : 가장 큰 

  • faktör : (영어에서 온 외래어 factor) 요소 

  • fosil : (영어에서 온 외래어 fossil) 화석 

  • yakıt : 연료 

  • bu yüzden : 이 때문에 

  • dünya : 세계

  • tüm : 모든 

  • ülke : 국가 

  • kömür : 석탄 

  • doğal : 천연, 자연 

  • doğal gaz : 천연가스 

  • gibi  : ~ 처럼, ~ 같이 

  • olabildiğince : 가능한 한 

  • mümkünse : 가능하다면 

  • uzaklaşmak : 멀어지다 

  • gerekmek : (동사) 필요하다 

  • gerek : (형용사) 필요한 

  • gereksiz : 불필요한 

  • bireysel : 개인적인 

  • ilk olarak : 먼저 

  • elektrik : 전기 

  • kullanmak : 이용하다, 사용하다 

  • kaçınmak : 피하다 

  • üçte biri : 1/3

  • beşte ikisi  : 2/5 

  • termik santral : 화력발전소 

  • sayesinde : 덕분에 

  • elde etmek : 얻다

 

+ Recent posts