데일리터키어 2 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Tarım ve ekonomi etkilenmeye başladı bile.

  2. Kuraklık, sel, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olayları giderek artıyor.

  3. Eğer önlem almazsak geri dönülemez bir noktaya ulaşacak.

  4. Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın açıkladığı verilere göre; Paris İklim Anlaşması'na uygun bir şekilde emisyonlar azaltılsa bile, Kuzey Kutbu'ndaki sıcaklık artışı devam edecek.

  5. ÜLKE OLARAK NE YAPMALIYIZ?

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 농업과 경제에 조차 영향을 미치기 시작했다.

  2. 가뭄, 홍수, 허리케인 같은 이상기후 현상들이 갈수록 증가하고 있다. 

  3. 만약 조치를 취하지 않는다면 되돌아갈수 없는 지점에 이르게 될 것이다. 

  4. 유엔 환경프로그램에서 발표한 자료에 따르면 파리 기후협약에 따라 이산화탄소 배출을 줄였다하더라도 북극의 기온 상승은 계속 되고 있다.

  5. 국가 차원에서 우리는 무엇을 해야하는가? 

 

단어장 |


  • tarım : 농업 

  • ekonomi  : 경제 

  • iktisat : 경제 

  • etki : 영향

  • kuraklık : 가뭄

  • sel : 홍수 

  • kasırga : 허리케인 

  • aşırı : 과도한 

  • hava olay : 기상현상

  • giderek  : 갈수록 

  • gittikçe : 갈수록

  • oldukça : 꽤 

  • artmak : 증가하다 

  • artış : 증가 

  • önlem : 조치 

  • önlemek : 막다, 예방하다 

  • geri dönmek : 되돌아가다 

  • geri dönülemez : 되돌릴 수 없는 

  • nokta : 지점, 점 

  • ulaşmak : 도달하다 

  • BM Birlişik Milletler  : 유엔 

  • AB Avrupa Birliğib : 유럽연합 

  • çevre : 환경

  • veri : 자료, 데이터 

  • iklim : 기후 

  • anlaşma : 협약, 조약 

  • sözleşme : 협약, 조약 

  • uygun : 적합한 

  • kuzey kutup : 북극 

  • sıcaklık : 온도 

  • sıcak : 더운, 뜨거운  

  • soğuk : 차가운 

  • serin : 선선한, 서늘한  

  • ılımlı : 미지근한 

  • devam etmek : 계속하다 

  • ülke olarak : 국가로서, 국가차원에서 

 

데일리터키어 1 Ağustos 2019

터키어 문장 


  1. Bilim insanlarının yüzde 97'sine göre, iklim değişikliği net olarak insan kaynaklı bir problem.

  2. En büyük belirleyici faktör ise fosil yakıtlardır. 

  3. Bu yüzden dünyada tüm ülkelerin, kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan olabildiğince uzaklaşması gerekiyor.

  4. Bireysel olarak ne yapabiliriz konusuna gelirsek, ilk olarak gereksiz elektrik kullanımından kaçınmakla başlayabiliriz.

  5. Türkiye'de kullandığımız elektriğin üçte birini termik santraller sayesinde kömür yakarak elde ediyoruz.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 과학자들의 97%에 따르면 기후변화는 인간에 기인한 문제이다. 

  2. 가장  큰 명백한 요소는 화석연료들이다. 

  3. 이 때문에 세계 모든 국가들은 석탄, 석유, 천연가스 같은 화석연료로부터 가능한한 멀어질 필요가 있다. 

  4. 개인적으로 우리가 무엇을 할 수 있는지에 대해 고민한다면 먼저 불필요한 전기사용을 피하는 것부터 시작할 수 있다. 

  5. 터키에서 우리가 사용하고 있는 전기의 1/3은 화력 발전소들 덕분에 석탄을 태워 얻고 있다. 

 

단어장 |


  • bilim insan : 과학자 

  • (y)A göre : ~에 따르면 

  • iklim : 기후 

  • iklim değişiklik : 기후변화 

  • net olarak : (영어에서 온 외래어 net ↔ 반의어 : gross ) 순전히  

  • net olarak maaş : 세후 소득 

  • gross olarak maaş : 세전 소득 

  • insan : 인간 

  • kaynaklı : 기인한 

  • problem : 문제 

  • en büyük : 가장 큰 

  • faktör : (영어에서 온 외래어 factor) 요소 

  • fosil : (영어에서 온 외래어 fossil) 화석 

  • yakıt : 연료 

  • bu yüzden : 이 때문에 

  • dünya : 세계

  • tüm : 모든 

  • ülke : 국가 

  • kömür : 석탄 

  • doğal : 천연, 자연 

  • doğal gaz : 천연가스 

  • gibi  : ~ 처럼, ~ 같이 

  • olabildiğince : 가능한 한 

  • mümkünse : 가능하다면 

  • uzaklaşmak : 멀어지다 

  • gerekmek : (동사) 필요하다 

  • gerek : (형용사) 필요한 

  • gereksiz : 불필요한 

  • bireysel : 개인적인 

  • ilk olarak : 먼저 

  • elektrik : 전기 

  • kullanmak : 이용하다, 사용하다 

  • kaçınmak : 피하다 

  • üçte biri : 1/3

  • beşte ikisi  : 2/5 

  • termik santral : 화력발전소 

  • sayesinde : 덕분에 

  • elde etmek : 얻다

 

데일리터키어 31 Temmuz 2019

터키어 문장 


  1. Şimdiden bilinçli ve hazırlıklı olmalarında fayda var

  2. Nepal'de sel ve toprak kaymaları sonucu birçok kişi öldü.

  3. Yılın ilk yarısında toplam otomotiv üretimi yüzde 10 azaldı.

  4. Türkiye'nin birçok ilinde sık sık küçük şiddetli depremler yaşanıyor.

  5. Vatandaşlar tedirgin eden depremler ardından nerede oldu merak ediyor.

 

우리말 번역| 


...더보기
  1. 지금부터 알고 대비하는 것이 좋다. 

  2. 네팔에서 홍수와 토사 유출로 많은 사람들이 사망했다.

  3. 상반기 차량 총 생산이 10% 감소했다. 

  4. 터키 여러 주에서 자주 소규모 지진들이 발생하고 있다. 

  5. 시민들은 지진 발생 후에 어디에서 발생했는지 궁금해 하고 있다. 

 

단어장 |


  • şimdiden : 지금부터 

  • bilinçli : 알고 있는, 의식있는 

  • hazırlamak : 준비하다 

  • hazırlı : 준비된 

  • fayda : 이점

  • sel : 홍수 

  • su baskını : 홍수 

  • toprak : 땅 

  • toprak kaymaları : 토사유출 

  • sonuç : 결과 

  • birçok : 많은

  • kişi : 명, 사람 

  • ölmek : 죽다

  • yılın ilk yarısı  : 상반기 

  • yılın ikinci yarısı  : 하반기 

  • üretim : 생산

  • üretmek : 생산하다 

  • toplam : 총 

  • yüzde 10 : 10% 

  • azalmak : 줄어들다  

  • vatandaş : 시민 

  • tedirgin etmek : 염려하다, 걱정하다 

  • deprem : 지진

  • deprem olmak : 지진이 나다 

  • sık sık : 자주 

  • zaman zaman : 가끔 

  • hemen hemen : 거의***  

  • hemen : 즉시, 바로 

  • nadiren : 아주 드물게 

  • ardından  : 이후에

  • nerede : 어디에서 

  • nereye : 어디에/어디로 

  • neresi :어디 

  • nereden : 어디로부터  

  • merak etmek : 걱정하다, 궁금해하다 

 

+ Recent posts